Erzincan’daki madende meydana gelen heyelanı Meclis araştıracak
Genel Kurulda, Danışma Kurulu’nun İliç’teki maden ocağında meydana gelen heyelanın araştırılmasına ilişkin siyasi parti kümelerinin birleştirilerek önerilerinin görüşülmesi önerisi kabul edildi.
Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, madenlerin çok ciddi şekilde denetlenmesi gerektiğini ancak denetim mekanizmalarının zayıf olduğunu savundu. Özdağ şu değerlendirmeyi yaptı:
“Erzincan’daki madende altın çıkarılmasıyla ilgili çokça patlama ve konuşmalar oluyor, ÇED raporlarıyla ilgili sorular da geliyor. Madende yaşanan bu felaket ilk değil. Daha önce Soma’da da yaşanmıştı ve 301 kişi hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine madende yaşanan bu felaket ilk değil. Meclis soruşturma komisyonu kuruldu, ben de içindeydim, “Tam 7 ay çalıştık. 7 ay boyunca gördüğümüz tüm yanlışları rapor halinde yazıp TBMM Başkanlığına sunduk. Rapordaki önerilerimize kimsenin kulak asmadığını görüyoruz. Neden 10 yıldır bunlara gerçekten dürüst bir çözüm önerisi bulamadınız? Çünkü sorunu samimi bir şekilde incelemiyorsunuz.”
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Soma ve Amasra’da büyük maden kazaları yaşandığını, geçen yıl büyük deprem yaşandığını, yıllardır orman yangınlarıyla mücadele ettiklerini belirterek, “Görünen o ki hükümet hiçbir şey hissetmemiş. İnsanlığa saygıları yok, çevreye saygıları yok.” olsun.” dedi.
“Önlem alınana kadar yağmur ya da kar yağmaması için dua edelim.”
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, İliç’teki madende meydana gelen heyelanda siyanür ve sülfürik asit atık dağlarının feci şekilde çöktüğünü, milyonlarca ton zehirli atığın Fırat Nehri’ne doğru taşındığını söyledi.
Fırat Nehri’nin kirlenmesi nedeniyle milyonlarca insan ve hayvanın zehirlenebileceğini belirten Sunat, “Fırat’ın suyunun Ortadoğu’ya gittiği düşünüldüğünde bu sadece Türkiye için değil bölge için de büyük bir tehlike.” Büyük bir çevre felaketi yaşanabilir Yetkililer, ‘Bu heyelandan zehirli su akıyor Kimyasalların Fırat Nehri’ne ulaşmasını önlemek amacıyla Sabırlı Çayı’nın Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapakları kapatıldı.’ “Dua edelim ki önlem alınana kadar yağmur ve kar yağmasın.” dedi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın da İliç’te yaşanan olayın doğal afetin ötesinde insan yapımı bir felaketin acı sonuçlarını ortaya çıkardığını belirtti. Madencilik faaliyetlerinde kullanılan tehlikeli kimyasalların olası zararlarının yıllardır tartışıldığını ve gelişmiş ülkelerde yasaklandığını belirten Akalın, sorumlular hakkında başlatılan soruşturma kapsamındaki gözaltıların olumlu bir gelişme olduğunu ancak yeterli olmadığını ifade etti. uğranılan kayıpları telafi etmek. Akalın şunları söyledi:
“Madencilik sektöründe yaşanan bu tür felaketler bireysel hataların sonucu değil, aynı zamanda sistemsel sorunların göstergesidir. Gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için madencilik sektörüne ilişkin mevzuatın gözden geçirilmesi, daha sıkı denetimler ve etkin tedbirlerin alınması gerekiyor. alınması gerekiyor.”
“Ekonomik kazanç uğruna çevrenin tahrip edilmesine karşı çıkıyoruz”
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Lider ise olayın boyutlarının çok büyük olduğunu, olayın ilk yaşandığı andan itibaren devletin tüm gücüyle bölgeye ulaşarak çalışmalara başladığını söyledi.
Türkiye’de maden arama ve çıkarma izinleri verilirken ÇED başta olmak üzere tüm raporların ve yasal prosedürlerin yerine getirilmesi gerektiğini belirten Önder, “Burada asıl mesele verilen ruhsatın ve maden sahasının düzenli olarak denetlenmesi ve gerekli incelemelerin yapılmasıdır. Tespit edilen eksikliklerin giderilip giderilmediğini daha kesin olarak tespit edin.” “Gerekli yaptırımlar denetlenmeli ve en ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. İş güvenliği ve iş sağlığı her şeyin üstündedir. Hiçbir ekonomik maliyet insan sağlığından ve canından daha değerli değildir.” İfadesini kullandı.
MHP’nin çevre duyarlılığının yüksek olduğunu ve tatlı su kaynaklarının mutlaka korunması gerektiğine inandığını belirten Önder, “Sırf ekonomik kazanç uğruna çevrenin yok edilmesine, ortada bir ihmalin olmasına karşı çıktığımızdan kimsenin endişesi olmasın. Bunları ortaya çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağız.” dedi.
DEM Partisi İzmir Milletvekili İbrahim Akın, İliç’te yaşanan felaketin çok kötü olduğunu, gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu tür felaketlerle karşılaşmaya devam edeceğini söyledi.
Bu tür kazalarla ilgili gerekli önlemlerin alınması konusunda TBMM’ye büyük sorumluluk düştüğünü belirten Akın, “Bu ağır sorumluluğu yerine getirme konusunda herkesin duyarlı olması, Meclis soruşturma kurulunun kurulması, siyasi parti fark etmeksizin tüm milletvekillerinin gereğini yapması gerekiyor” dedi. Gereklidir ve bu çerçevede bu sorumlulukları yerine getirmelidirler.” “Özellikle getirilmesini talep ediyoruz.” söz konusu.
“Meclis soruşturması açılırsa ne olacak?”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın muhalefetin pek çok uyarısına kulak vermemesi nedeniyle bu kadar acıların ve çevre felaketlerinin yaşandığını belirtti.
İliç’te heyelan yaşanan madene ilişkin daha önce soru önergesi sunduğunu belirten Gürer, ilgili madene ÇED raporu sunmakla yükümlü herkesin soruşturulması gerektiğini savundu. Gürer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefet olarak bu konuda uyarıda bulunuyoruz. Bunlar neden dikkate alınmadı? Bu olayın olacağı belliydi. Herkes işini doğru yapsaydı bugün bu olmazdı. Türkiye’yi bu duruma getiren dikkatsizliktir. Avrupa’da AK Parti iktidarları döneminde iş cinayetlerinde birinci sırada yer aldı. Kalkıp itiraf etmeye gerek yok “Hayır. Meclis soruşturması açılırsa ne olur? Yarın Meclis’teki bu soruşturmanın raporu çıktığında sorumlular gereken cezayı alacak mı?”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel de olayın kaza değil cinayet olduğunu savunarak, “Eğer önceden uyarıldıysanız ve bu uyarılara uymadıysanız bu artık kaza değil, cinayettir.” söz konusu.
“Maden sahası 6 ayda bir denetleniyordu”
AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, madendeki heyelan sonrası kaybolan işçilerin bulunması için devletin ilgili tüm birimlerinin titizlikle çalıştığını belirtti.
Maden sahasında meydana gelen heyelan sırasında akan malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasını önlemek için yapılan çalışmaları anlatan Çolakoğlu, “Sabırlı Çayı’nın Fırat Nehri’ne ulaştığı yerde menfezin kapakları hızla kapatıldı. Ayrıca önünde setler oluşturuldu. Daha sonra heyelanı önlemek için menfezler.
Önlem olarak yağmur ve benzeri sebeplerle oluşabilecek yüzeysel suların toplanması amacıyla yüzey suyu toplama havuzu oluşturulmuş olup, her ihtimale karşı sızıntı ihtimali ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca rastgele bir akış olması durumunda atıkların depolama barajına iletilmesi için bir sistem kurulmuştur. Şu ana kadar yapılan inceleme ve ölçümlerde kirlilik veya tehlike oluşturacak herhangi bir unsura rastlanmadı” dedi.
Çolakoğlu, ilgili madene ilişkin ilk ÇED raporunun 16 Nisan 2008 tarihinde “olumlu” olarak verildiğini, sahadaki projeye ilişkin değişiklik ve kapasite artışlarına ilişkin ise 2012, 2014 ve 2021 yıllarında “ÇED olumlu” kararlarının alındığını belirtti. Rapor hazırlanırken ilgili tüm kurumların da istişarede bulunulduğu belirtildi. Olumlu görüşler alındığını söyledi. Çolakoğlu şunları söyledi:
“Mevcut ‘ÇED olumlu’ kararı verilen alan içerisinde 5,83 hektarlık alanda sadece açık ocak işletmeciliğinde şev düzenlemesi için 14 Ağustos 2023 tarihinde ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilmiştir. Kapasite Bu raporda artışa kesinlikle yer verilmedi.
ÇED raporu işletmelerin çevresel etkilerini değerlendirmek amacıyla verilmektedir. ÇED’de Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri kontrol etmektedir. İşletmenin çevreye zarar verip vermediğini kontrol eder. Bakanımız Murat Kurum’un çevresel etki kontrolleri çok sık yaptırılıyor. Bu işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en ağır cezayı uyguladı ve bu işletme aylarca kapatılarak faaliyetlerine son verildi.
21 Haziran 2022’de yapılan incelemede, söz konusu işletmenin Çevre Kanunu’na aykırı davrandığı tespit edilerek, en üst sınırdan 16 milyon 441 bin lira idari para cezası uygulandı. “Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için ilave tedbirler alınana ve çevresel iyileştirmeler yapılıncaya kadar işletme faaliyetleri durdurulmuştur.”
İşletmenin yürüttüğü çalışmanın ardından gerekli önlemlerin alınmasının ardından madenin 3,5 ay sonra yeniden faaliyete geçtiğini belirten Çolakoğlu, “Maden sahası da 6 ayda bir denetlendi. Son olarak 2023 yılının Ağustos ayında bu denetim gerçekleştirildi. Mevcut mevzuat çerçevesinde.” söz konusu.
Görüşmelerin ardından Erzincan’daki madende meydana gelen heyelanla ilgili tüm tarafların soruşturulması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi; Bütün siyasi partiler olumlu yönde oy kullandı. 22 üyeden oluşacak kurulun çalışma süresi 3 ay olacak ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.
AK Parti Kümesi’nin Genel Kurul’da kabul ettiği öneriye göre, gündemin ilk sırasında Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı yer aldı. Bu tasarının görüşmeleri bugün, yarın ve 20 Şubat Salı günü Genel Kurul’da tamamlanacak, ardından yetki alanına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine başlanacak. Teklifle ilgili görüşmelerin 22 Şubat Perşembe günü tamamlanmaması durumunda Genel Kurul, 23 Şubat Cuma günü de çalışacak.
TBMM Araştırma Komisyonu’nun kurulmasının Genel Kurul’da onaylanmasının ardından, Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde görüşmelere başlandı.